İnsan Hakları Bakış Açısıyla Mısır'daki Güncel Gelişmeler Paneli Yapıldı

Tüm dünyanın malumu olduğu üzere Mısır’da, geçen Temmuz ayında gerçekleşen gayri meşru darbe ile Mısır halkının meşru yöneticisi olarak halk iradesi tarafından seçilen Devlet Başkanı Muhammed Mursi ve yönetimi görevden uzaklaştırılmıştır. Darbe yönetiminin gayrı meşru eylemleri, meşru yöneticileri görevden uzaklaştırmakla kalmamış, bunun ötesinde ülkede adeta “cadı avı” olarak nitelendirilebilecek şekilde eski yönetimle bir şekilde bağlantılı olduğu iddia edilen bütün erkekler dâhil kadın, çocuk, genç, yaşlı binlerce insan gözaltına alınmış, tutuklanmış ve ne yazık ki zalimane bir şekilde tamamen hukuksuz mahkûm edilmişlerdir.

Belirtmek gerekir ki, bu hukuksuzluklar ve Mısır’ın iç barışını tehdit eden zalimane uygulamalar sadece adli makamlar eliyle gerçekleştirilmemiştir. Siyaseten ülkede var olan politik, sosyal, dini gruplar terörist yaftalamasıyla ve çeşitli yollarla bastırılmaya ve sindirilmeye başlanmıştır. Bu uygulamaların gün be gün arttığı ve Mısır’ın Arap Baharı sonrası yaşadığı demokrasi düzeninden hızla uzaklaşmakta olduğu aşikârdır. Mısır, Arap Baharı öncesi on yıllarca alışkın olduğu askeri tiranlık dönemine geri dönmenin tüm belirtilerini bugünkü uygulamalar ile açıkça göstermektedir. 

Görünen o ki Mısır, Arap Baharı sonrası yaşanan geçiş sürecinde demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü gibi değerlerin yerleşmesinden ziyade, geçmiş anti demokratik sistemin aktörlerinin değişmesi yolunda gayret sarf etmektedir. Bugün gayrimeşru, siyaset bilimi bakımından “darbe” hukuk bilimi bakımından “insanlık suçu” olarak nitelendirilebilecek bir yöntemle, yönetimi elinde bulunduranların uygulamaları; Mısır’a uzak, yakın, Mısır’daki gelişmelere taraf veya tarafsız hukuka, hukukun üstünlüğüne ve insan haklarına inanan herkes için kabul edilemez düzeylere ulaşmaktadır. Son olarak geçtiğimiz ay içinde sadece muhalif oldukları için yargılanan yüzlerce kişi hakkında peş peşe verilen idam kararları ve bu ülkedeki diğer uygulamalar, insan hakları kişi güvenliği adil yargılanma gibi mefhumların başta hukuk fakülteleri olmak üzere her platformda sorgulanması, tartışılması ve bu kavramlar için hukukçular tarafından mücadele verilmesi zorunluluğunu doğurmuştur.

Bu çerçevede 3 Nisan 2014 Perşembe günü Üniversitemiz Haliç Yerleşkesi Konferans Salonu’nda Hukuk Fakültemizce İnsan Hakları Bakış Açısıyla Mısır’daki Güncel Gelişmeler isimli bir panel gerçekleştirilmiştir. Esasen bu panel ülkemizin bu konudaki ilk akademik tepkisidir. 

Üniversitemiz Mütevelli Heyeti Başkanı Muhterem Prof. Dr. Hikmet ÖZDEMİR’in katılımı ile hayata geçirilen, oturum başkanlığını Hukuk Fakültemiz Dekanı Sn. Prof. Dr. Şaban Kayıhan’ın gerçekleştirdiği Panel’de Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Sn. Prof. Dr. Samir Salha, Hukuk Fakültemiz Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Sn. Yrd. Doç. Dr. Murat Balcı, Hukuk Fakültemiz Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Sn. Yrd. Doç. Dr. İsmail Kıllıoğlu, Mısır’da yaşanan siyasi gelişmeler, idam cezaları ve darbe sonrası Mısır yargısı pratiği ve iktidar çekişmesi konuları üzerine tebliğler sunmuşlardır. 

Konferansın tartışma bölümünde katılımcılar da Mısır’da yaşanan hukuki gelişmeler ve kaygı verici insan hakları ihlalleri ile ilgili görüşler belirtme ve katılımcılara soru sorma imkânına kavuşmuştur. Panel, Mısır’da yaşanan siyasi ve hukuki gelişmeleri anlamak bakımından katılımcılar açısından oldukça doyurucu olmuş, bunların ötesinde yaşanan hukuksuzluklar ve insan hakları ihlalleri konusunda bir farkındalığın katılımcılar nezdinde oluşmasına imkân sağlamıştır.

Bu doğrultuda panelden çıkan sonuca göre; dünyanın insan hakları savunucusu olduğunu iddia eden ABD dâhil, gelişmiş hiçbir batı ülkesinin 2013 Temmuz’unda Mısır’da halk iradesi ile seçilen meşru hükümetine karşı yapılan askeri müdahaleyi darbe olarak ifade edememelerine rağmen, ülkemiz bunun darbe olduğunu açık ve net olarak dile getirmiş ve esasen bir kez daha tarihi görevini dürüstlükle yerine getirmiştir.

Mısır’da yaşanan bu gayrimeşru darbenin sonucunda, darbecilerin etkisi ile verilen yüzlerce idam kararları hiçbir şekilde hukuka, ahlaka, yüce dinimiz İslam’a uygun değildir ve tam anlamıyla zulümdür, hukuksuzluktur. Bu aşamada hukuka aykırı olarak adam öldürmeye teşebbüstür; insan haklarının en basit anlatımı ile hiçbir şekilde kabul edilemez. Yaşananlar esasen tüm dünya ülkeleri ve halkları tarafından kınanması gereken esef verici vakıalardır.

Bu vesileyle İstanbul Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi olarak Mısır’da yaşanan ve tam anlamıyla darbe olduğu kuşkusuz olan müdahale neticesinde, darbecilerin empozesi ile Mısır Mahkemelerince verilen başta idam kararları olmak üzere, diğer tüm kararları tasvip etmediğimizi ve en güçlü bir şekilde bu kararları kınadığımızı bildiririz.